098. At

.

Biliyor musun dostum; her akşam el ayak çekilince seninle buluşuyoruz. Odalar sessizliğe kapanıyor, karım yorgunluğuna. Saçlarını okşayıp yanımda nefes alışverişlerini dinliyorum. Sen işte burada dizimin üzerinde, kalemimin ucunda beni bekliyorsun. Biliyor musun dostum; her akşam seninle buluştuğumuzda bu kez ne anlatacağım diye düşünüyorum. Seninle yüz yüze gelene dek aklımda hiç bir şey tasarlamıyorum. Sonra! Sonrası akıyor kendiliğinden. Anlatacak hikayelerin çokluğu yıldızlar gibi ışıyor önümde. Otobüs terminalleri geliyor aklıma. Her dem taze çay fakat bayat simit. Yorgun ayakların altında sürünen bavullar. Hep bir mecburiyet ifadesi yüzlerde ve fakirlik. Sadece izle dostum. Aralarındaki yolları gör, yolcuların biten yolculukları başlayan maceraları ile şoförlerin bitmeyen yolculukları hiç başlamamış hayatlarını gör; bir atın beyazlayan yelelerinde. 

.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder