103. Yazmak

.

Yazmak aktarmaktır. Okuduğunu, izlediğini, dinlediğini, konuştuğunu, yaşadığını aktarmak.

Sıkıldığını hissediyorum ey okur! Neyden sıkılıyorsun? Burada babasız kalan dörtyüzotuziki çocuğun sıkılganlığını vurguluyorum. Eşsiz kalan kadınların, evlatsız kalan anaların yüreğinden bir damla akıtıyorum. Görmek istemiyorsun, anlamak istemiyorsun. Evet, hayat senin için de her gün zor. Binbir mücadele ile başlayıp bitiriyorsun günlerini. Senin de faturaların var. Ödemen gereken taksitlerin. Senin de ilgilenmen gereken eşin, çocukların, annen, baban, kardeşin var. Patronuna (ya da amirine) yaranmak için traş oluyorsun. Onların giy dediklerini giyiyor, ye dediklerini yiyiyorsun. Olmanı istedikleri yerde istedikleri zamanda bulunuyorsun (hatta test edebiliriz seni gecenin bir yarısı arayıp bazı işler buyurduklarında yerine getirmek için uykundan, eşinin ya da çocuğunun yanından ayrılırsın) Emeğinle, alın terinle gününden gecenden fedakarlık ederek kazandıklarına devletin bir de vergi adıyla el koyuyor. Karşılığında birey olarak ondan bir fayda gördün mü? Yok. Sen de bir gün küçük dünyanın küçük köleliğini yerine getirirken zengin ettiğin insanların - daha çok zengin olması uğruna- seni feda ettiklerinde birileri senin şimdi sıkıldığın 'hayatını' yazacak. Küçük bir farkındalık kıvılcımı çakar umuduyla. 

.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder