225. Hayat Bilgisi

.


Evet çocuklar yoklama bitti, derse geçebiliriz. İlk dersimiz hayat bilgisi. Kitapları defterleri kapatın, kalemleri kenara koyun, yazmayın. Söyleyeceklerimi yazılı ve sözlü hiç bir sınavda sormayacağım. Sizler zaten büyüdükçe hayatın koşulları içinde sınava tabi olacaksınız. Umarım her biriniz üstesinden gelirsiniz. Evet; hayat çocuklar! Hayat, güçlünün zayıf olana hükmettiği basit bir döngüdür. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler doğdukları andan itibaren yaşam mücadelesi vermeye başlıyor. Yenidoğan bir bebeğin ya da bir kedinin annesine süt içmek için sığınması, yavru bir kuşun annesi yuvaya her konduğunda gagasını kocaman açarak yiyecek beklemesi yaşama tutunmanın örnekleri. Ekolojik sistemin bir parçası dediğimiz güçlünün büyüğün, küçük olana zayıf olana hükmetmesi, onu ezmesi ve belki hayatını sürdürebilmek için yemesi tamamen içgüdüsel davranışlar. Karnı tokken hiç bir hayvan başka bir hayvana saldırmaz. Doğada stoklama yoktur.

Bizler, büyüdükçe akıl, zeka, mantık ve duygu yeteneklerimiz gelişir. Kitaplar okuruz öğreniriz, yeni yerler gezer öğreniriz, çok insan tanır onların hayatlarına tanık olur öğreniriz, ailemizin komşularımızın dostlarımızın başlarından geçen olayları izler öğreniriz. Severiz, seviliriz, güveniriz, paylaşırız, aldatırız aldanırız öğreniriz. Akıl, zeka ve mantık üçgeninin merkezine iyi duyguları koyduğumuz takdirde hayat bilgisinde yaşam kolaylaşır. Nedir iyi duygular? Örneğin kardeşlik duygusu. Paylaşmak duygusu. Korumak, sahiplenmek, yaşatmak, devam ettirmek. Sevmek saygı duymak. Anlayış göstermek. 

Hastalanan arkadaşlarınızı ziyaret edin. Yaşlanmış büyüklerinize destek olun, onları yalnız bırakmayın. Kendinizden küçükleri koruyun. Topluluk içinde yüksek sesle konuşmayın. Saçının gözünün rengi, konuşması, kıyafetleri, telefonunun markası, dua ediş şekli, doğduğu kent veya köy sizinle aynı olmayan, farklılıklar gösteren insanlara karşı asla önyargılı olmayın. Onları küçümsemeyin, dışlamayın. Dalga geçmeyin.

Unutmayın. Akıl, zeka, mantık üçgenimizin ortasına iyi duygularımızı koyuyoruz. Düşmanlık, bencillik, kibir, hırs gibi duyguları koyduğumuzda Ali, Ahmet'i telefonunun markasıyla ezdiğini düşünür. Ayşe, İpek'i spor ayakkabısı ile. Özgür'ün bisikleti varken Barış'ın bisikletinin olmaması Barış'ı etkisiz, değersiz, sıradan bir çocuk yapmaz. Tarihte büyük işler başarmış insanların hayatlarını okuyun çocuklar. Çoğu fakirlikle büyüyüp zor koşullarda kendilerini yetiştirerek ideallerinden vazgeçmemiş umutlarını gerçeklere dönüştürmüştür. Büyük umutlarınız olsun ve onlara yüreğinizle sarılın. Hayat bilgisi karmaşık gelmesin size. Nefes almanın değerini bildiğiniz müddetçe hayatın bütün bilgisine erişirsiniz.  

Şimdi kitaplarınızı açın sayfa on'da konuyu kim okuyacak, parmaklar?  


.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder